Boşanma ve EMDR Terapisi

BOŞANMA VE EMDR TERAPİSİ

Evlilik Ve İlişki Sorunlarının Çözümlenmesinde EMDR Terapisi İşe Yarar Mı?

İlişkilerde İnsanlar Neden Boşanamaz?

Boşanmak Travma Mıdır?

Boşanma Döneminde Hangi Terapiler İşe Yarar?

Psikiyatrik Sorunlar Ve Boşanma

Evlilik, doğum ve boşanma insan hayatının en önemli olaylarındandır. Etkileri yaşam boyu hissedilir. Boşanma;  evlilik bağı ile kurulan sürecin yasal ayrılma ile sonlanmasıdır. Çiftler bazen anlaşarak boşanır. Bir protokol yaparak uzlaşırlar. Her iki taraf için ilişkinin artık yürümediği kabul edilir.

Bazı durumlarda ise taraflar “çekişmeli boşanma” ile ancak boşanabilirler. Evlilik içindeki çatışmalar boşanma sürecinde de çıkmazlara neden olur. Eşlerden biri için ilişki bitirilmek isterken, diğer eş bitirmeyi kabul etmeyebilir.

Anlaşmalı ya da çekişmeli de olsa yasal boşanma dışında boşanmayı, ayrılmayı gerektiren durumlar vardır. Yasal boşanma tek başına yeterli değildir. Hele de beraber uzun bir dönem geçirilmiş, ortak çocuklar var ise.

 

Boşanma Türleri Nedir?

Yasal Boşanma; yasal bağlar kopartılır. Evliliğin getirdiği yükümlülükler, haklar son erer.

Duygusal Boşanma; eşlerin birbirlerine olan sevgi /nefret gibi duygusal yatırım ve beklentilerinin çözülmesini, ayrışmayı gerektirir. Boşanma türleri içinde en az dikkati çekenlerin başında gelmektedir. Yasal boşanmaya rağmen yıllarca önceki eşe olan duygusal yatırıma devam edilmektedir. Yeni bir insan ile yola devam edilse bile, önceki unutulmamaktadır. Ya da asla yeni birine kapılar açılmamaktadır. Çoğu kez de, mutsuz, şiddet, ihmal, istismar içeren bir ilişkiye kısılıp kalınmaktadır. ”onu çok seviyorum, onsuz yapamam, onsuz olmaktansa ölürüm” denilmektedir.

Alışkanlıklardan boşanma; çiftler birbirleri ile ne kadar çatışmalı da olsalar, onları birbirlerine bağlayan alışkanlık bağından da kurtulmaları gerekir. Yatağın boş tarafını fark etmek ve kabullenmek özel bir çaba gerektirir.

Geleceğe dair umut ve beklentilerden boşanma; her bir çiftin kendine yeniden bir gelecek projesi oluşturmasını zorunlu kılar. “Bir yastıkta kocanılamayacağının” kabulü gereklidir.

Anılardan, ortak geçmişten boşanma; insanın iç dünyasında ciddi sarsıntı yaratır. Kaosa neden olur. Geçmişe, anılara yeniden ama bu kez farklı bir yerden bakmak, ayrışmak, vedalaşmak gereklidir. Ne kadar nefret edilse de ortak bir geçmiş vardır.

Maddi boşanma; çiftlerin duygusal boşanmadan sonra en çok zorlandıkları boşanma türüdür. Çoğu kere, yasal boşanmadan sonra uzun yıllar “maddi boşanamama” sorunu ile uğraşılır.

Sosyal boşanma; çiftler yıllarca beraber arkadaşlık ettikleri sosyal, iş, arkadaş, akraba, vb. çevresinden boşanmalıdır. Kök ailelere durumu anlatmak, kabullenmeleri, çocuklarla ilişkilerin düzenlenmesi gibi acil meseleler vardır.

Mekansal boşanma; beraber oturulan evden, çevreden, şehirden kopmayı, eşyalardan ayrılmayı gerektirir.

Söz konusu boşanma türlerinden birinde veya hepsinde zorluk yaşanabilir. Hiçbir evlilik boşanmak için kurulmaz.

 

Boşanmak Travma Mıdır?

 Hayır. Boşanmak tek başına travma değildir. Evet zor bir yaşam olayıdır. Ancak boşanma süreci iyi yönetilebildiğinde, kaybedilenlerin yası tutulur. Hayat devam eder.

Ancak bazı ilişkisel, kişisel sorunların çok fazla öne çıkması, çiftlerin problem çözme becerilerinin yetersiz oluşu, aile içi ittifaklar, aldatma/aldatılma türünde sorunların varlığında boşanamama hali ortaya çıkar. Çekişmeli, çatışmalı boşanma türü ile uzun zamana yayılan boşanmalar da vardır. Çiftler birbirlerine MERHABA dediklerindeki gibi HOŞÇAKAL diyemezler. KAYBET KAYBET tarzında bir ilişkiyi benimseyebilirler. Böylesi durumlarda boşanma ciddi bir travmaya dönüşebilir. Özellikle çocukların da sürece dahil edilmesiyle, taraf olmak, şahitlik yapmak gibi durumlar, çocuk ve ergenlerde etkisi yaşam boyu devam eden travmalara neden olabilmektedir.

Bazen de evlilik içinde yaşananlar o kadar zorlayıcı yaşam deneyimlerine dönüşür ki; intikam, kin, cezalandırma, öç alma gibi duygulardan dolayı taraflar birbirlerine eziyet edebilir. “Yıllarca bana eziyet etti, şimdi de ben ona çektiricem, asla nikahımı vermem…” Öfke, nefret kin, intikam gibi duygular düğümlenir. Boşanılamaz.

Evlilik içinde fiziksel, sözel, duygusal ve cinsel şiddet, zorlama, ihmal, istismar, aldatma, aldatılma gibi sorunların varlığı boşanma sürecinde ciddi zorlanmalara neden olmaktadır.

Boşanmanın Psikiyatrik Sorunlara Etkileri Nelerdir?

Boşanma, süreklilikte bir kesintidir. İnsanın zihinsel, duygusal, bedensel ve davranışsal dünyasında önemli değişikler getirir. Boşanma süreci öncesi, boşanma aşaması ve sonrasında ciddi stres tetikleyicilerine maruz kalınır. Stabilizasyon bozulur. Nörobiyolojik denge de bozulur. Stres hormonu Adrenalin ve Kortizol seviyeleri artar. Zihin ve beden “savaş- kaç ya da donma “ tepkilerine yönelir. Bu tepkiler otonom denilen sinir sistemi tarafından yönetilir. Boşanma bir tehdit/tehlike olarak algılanır. Sinir sistemi, kişiyi buna hazırlamaya çalışır. Dopamin, Serotonin gibi mutluluk, dikkat ve enerjiyle ilgili nörotransmitter salınımı azalır.

Özellikle; Kaygı Bozukluğu, Depresyon, Bipolar Bozukluk, Panik Atak/Panik Bozukluk, Öfke Kontrol Bozuklukları, Uykusuzluk, Yeme Bozukluğu olanlar için risk artar. Dalgalanmaları yönetmek, değişime rağmen ayakta kalmak zor olabilir. Takıntılarda artış görülebilir. Değişim başlı başına kaygı yaratacağı için, kaygılı olan kişiler telafi edici davranışları çok artırabilir. Temizlik, mikrop, cinsel obsesyon ve kompulsiyonlar artabilir. Geçmişte hastalık öyküsü olanların hastalıkla baş etmeye dair becerileri iyi değilse, hastalık alevlenebilir. Alkol madde kötüye kullanımına başlanabilir.

Geçmişte hastalık/psikolojik rahatsızlık yaşamış olanların boşanma döneminde zorlanmaları kaçınılmazdır. Mümkün olduğunca dengede kalmalarına yönelik; var olan tedavi/İlaç kullanımına dikkat etmeleri gerekir. Boşanma gündeme gelir gelmez, psikolojik yardım almalarında da fayda vardır. Çünkü bir psikolog/Terapistin yardımıyla olayı kabullenmeleri, duygu, davranış, kriz yönetimini öğrenmeleri işe yarar.

Boşanma Sürecinde Hangi Psikoterapi/ Terapist?

Boşanma kararı almadan, alma sürecinde, sonrasında; Çift Aile Terapisi eğitimi almış, psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman, klinik psikologlardan psikolojik destek ve danışmanlık alınabilir. Aile, çift ilişkilerine yönelik bir psikolog ile ilişkinin onarılıp onarılamayacağına, eş-aile sistemindeki sorunlara bakılmasında fayda vardır. Çift Aile Terapistleri, Aile Danışmanları sadece onarmak için değil bazen de barışçıl boşanma için yardım eder.

Çift olarak terapiye gelinemiyorsa, bireysel olarak destek almak işe yarar. Çünkü sistemde bir kişi değişirse, bütün sistem bundan etkilenir ve değişir. Çoğunlukla erkek eşler terapiye gelmek istemezler. Böyle durumlarda tek olarak terapiye gelinebilir.

Evlilik sorunlarının bilişsel, davranışsal boyutlarına yönelik Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)  alınabilir. Stres yönetimi, öfke kontrolü gibi konularda oldukça işlevseldir.

Şema terapisiyle ilişkide soruna neden olan şemaların, duygu durum denen geçmişten gelen MOD ların ele alınıp, çözümlenmesi gerekebilir.

Gerçek hayatta tek bir terapi yaklaşımıyla çalışılmamaktadır. Pek çok yaklaşım entegre edilmektedir.

 

Neden Boşanma ile İlgili Terapi Almalıyız?

Boşanma sürecinde pek çok şey sarsılır. Hem iç dünyada sarsıntı yaşanır, hem dış, hem de ilişkisel ve maddi dünyada.  Olayın içinden bakmaya çalışırken bütünü görmek, olumsuz duyguların etkisinden arınarak sağlıklı karar vermek zordur. Bazen pek çok konuda sıcağı sıcağına müdahale edip yönetirken, işin duygusal kısmına takılıp kalınabilir. Kişinin aklı hep geçmişe gider, Geçmişte yaşar. Boşanmanın üstünden uzun zaman geçmiş olmasına rağmen hala dün gibi hatırlar ve yaşar. İşte böyle durumlarda yaşananlar geride kalmaz. ” Ben nasıl izin verdim. Hala çok kızgınım. Unutamıyorum bana yaptıklarını. Aklıma hep onun sözleri, bakışı geliyor. Hiç aklımdan çıkmıyor ki…” denir.

Kötü bir evlilik ilişkisi içinden çıkılabilir. Ancak kötü bir ilişkinin yarattığı yıkıcı, olumsuz inançlardan, kendimize ve insanlara dair negatif düşüncelerden çıkmak sanıldığı kadar kolay değildir. Hiçbir zaman takdir etmeyen, güzel bir söz söylemeyen biriyle yaşandığında, bize, bizi olduğumuz gibi gösterecek aynalardan mahrum kalırız. Kendimize ait referanslarımız zaman içinde kaybolur. Kendimizi tanımlayamayız.

Narsistik yapıda sürekli eleştiren, suçlayan, hiçbir şeyi beğenmeyen, aşağılayan biriyle uzun yıllar geçirilmiş ise;  insanın öz değeri, özgüveni, kendine inancı kaybolur. Eşten ayrılsa bile zihindeki etkilerinden ayrılmak kolayca mümkün olmaz.

Her boşanma arkasında duygusal enkazlar bırakır. Enkazın kaldırılması, yeni olana yer açılması gerekir. Psikoterapide en çok duygusal boşanma ele alınmaktadır. Boşanmanın getirdiği yas çalışmasını yapmak, suçluluk, korku, kaygı, pişmanlık gibi düğümlenen duyguların çözülmesi gerekir. Öç alma, cezalandırma isteği, öfke, nefret gibi duyguların yatışması, sakinleşmesi gerekir.

 

Boşanma Kararı Vermek İçin EMDR Terapisi Yapılır Mı?

Kendi yetiştiği ailede çocukluk dönemi travmaları olan kişilerin boşanma kararı alması zordur. Hem çocuklukta hem de yetişkinlikteki olumsuz hayat olaylarıyla başa çıkabilmek için geliştirilmiş pek çok savunma vardır. Savunmalar o kadar çok kullanılmıştır ki, otomatikleşmiştir. Savunmaların işlevi kişinin gerçeği görmesini engellemektir.

Söz konusu savunmalar bir yandan gerçeği görmeyi engellerken diğer yandan kişinin kendine yabancılaşmasına neden olur. İnkar, reddetme, artı ya da eksi yönde idealize etme, mükemmelleştirme, yalıtma, küçümseme, görmezden gelme türünde psikolojik savunmalar gerçeğin üstünü örter. Bazen de yeme bozukluğu, alkol madde bağımlılığı, psikolojik rahatsızlıklarla çatışmanın üstü örtülür. Özellikle kadınlar duygusal ve düşünsel olarak dile getirip, çözüm arayışına girmediğinde çatışmalar beden ile ifade edilir. Fibromiyalji, Migren, cinsel isteksizlik, depresyon, adet düzensizlikleri, uykusuzluk, obezite gibi bedensel dışavurumlar söz konusu olabilir.

EMDR Terapisiyle işlevsizleşmiş olan savunmalar ortaya çıkarılır. Savunmalar geçmişte işe yaramış olsa bile artık yaramamaktadır. Hatta kişiyi güçsüzleştirmektedir. Kişinin pozitif kaynaklarını fark etmesi, olumlu anı ağlarının uyarılmasıyla güçlendirme, kaynak yükleme gibi çalışmalar yapılır.

Bugüne etki eden geçmiş çocukluk anıları duyarsızlaştırılıp, yeniden işlenerek etkileri nötrlenir.

İlişkideki travmatik deneyimler ele alınır. Fiziksel, cinsel, sözel şiddet, vb, ne ise onlarında çalışılıp dönüştürülmesi gerekir. Örneğin; Aldatma/aldatılma sorunlarının varlığı boşanmayı zorlaştırabilir.

Bazen de kişi istismar ve ihmal eden kişinin hala kendisini sevdiğine inanıyor olabilir. Patolojik denebilecek düzeyde eşine saplantılı olabilir. “o beni seviyor, ben nasıl onu bırakırım, o bensiz yapamaz, dövüyordu ama sonra özür diliyordu, ben onu terk edemem”

Bu tür durumlarda da EMDR Terapisi ile söz konusu saplantıyı zihnin adaptif biçimde ele almasına yardım edilmektedir. J. Knipe’ın geliştirdiği LOPA denilen protokol ile hiçbir telkinde bulunmadan abartılı, kör sevgi, saplantı çözülmektedir.

Kararsızlık durumlarında da; yine EMDR Terapisinin tekniklerinden; “iki elin sesi” gibi ikilemli konuların iyi kötü taraflarına geniş açıdan bakarak karara gitmek münkündür.

Boşanma sürecinde yaşanabilecek olumsuzluklara yönelik “gelecek şablonu, flash forward, standart protokol gibi” pek çok teknik kullanılmaktadır.

 

Kimler Boşanmak için EMDR Terapisinden Faydalanabilir?

Erteleme sorunu yaşayanlar,

Boşanmayı sıklıkla düşünen ama karar veremeyenler,

Bağımlı kişilik özellikleri gösterenler,

Ayrılmaya, kayba tahammülü olmayanlar,

Fiziksel şiddete maruz kalmış ve tekrar şiddete uğramaktan korkanlar,

Sözel, duygusal istismar ve şiddete maruz kalmış olanlar,

Çevre baskısını çok yoğun yaşayanlar,

Çocuklarına dair korku ve kaygısı çok olanlar…